Çarşamba, Kasım 28

roma

hazir yazmaya baslamisken bir de roma'dan bahsedeyim dedim. bir kac kere gitmek imkani oldu. ilk gittigimde bir cumartesi sabahtan aksami kadar gezme imkani da buldum. Ayni gun Bush da oradaydi, gerci iskaladik birbirimizi ama etrafta sayesinde bol bol carabinieri vardi. Bir gun icinde gezilebilecek her yerini gezdim. Is seyahatlerini boyle keyifi gezmelerle birlestirebilince iyi oluyor. Yoksa havaalani gormekten baska bir sey yapamiyoruz.

Salı, Kasım 27

istanbul

istanbul'da olmak guzel sey vesselam. anadolu yakasinda olsam da. aylardan sonra memleketteyim. aylardir dolasip durduktan sonra seyahatlerim beni sonunda istanbul'a getirdi. iki aksam ust uste kebap yemek icin bile degerdi. gittigim yabanci ulkelerin insanlariyla ingilizce, italyanca, fransizca, ispanyolca anlasmaya calisma cabalarinda sonra hic caba gostermeden etrafimdaki herkesle anlasabilmek cok ozledigim bir duyguymus. henuz toplantilardan cikip da bir sey gormek mumkun olmadi. artik Cuma gununu bekliyorum kendimi disari atip sevdigim sehirle hasret gidermek icin. ondan sonra trenle bir gece yolculugu beni bekliyor, Ankara'ya. ucakla seyahatten bikmisim. ayrica havaalanindan ve yollarinda harcanan zamandan. hicbir guvenlik kontrolunden gecmeden vasitaya binip hareket etmek istiyorum. hareket demisken bu aralar fazla hareket ediyorum. artik biraz durup nefes almak istiyorum. durup kendimi dinlemek. durup hicbir sey yapmamak. bir sure kimildamamak...