Pazartesi, Mayıs 28

Eve devam

Etterbeek de ne demek? Ett, Keltce'de hizli hareket demekmis. Beek de Flamanca'da su, dere falan demek. Bizim sirket de Strombeek'te. Al sana bir dere daha. Ama ben iki yerde de cimmeye cam bulamadim o ayri. Isim 12. yy'dan kalma, o zamanlar illa vardi bir seyler.

Evin oldugu sokak civil civil. Sokagin en gorkemli binasi Notre-Dame-du-Sacré-Coeur. Notre Dame, Meryem Ana. Sacré-Coeur da kutsal kalp oluyormus. Kiliseyi gorunce ilk bir korktum. Tamam Avrupa medeniyeti, yasadigin ulkeye uyum sagla, vs ama hergun can sesi biraz kasabilirdi. Neyse korktugum olmadi, Pazar gunleri arada sirada kendilerinden geciyorlar ama cift cam sagolsun cok canim yanmiyor. Iste kilisenin kulesi evden (yere yatinca) genis aci bu sekil gozukuyor.

Sokaktaki diger en onemli yer ise bizim durumcu. Side durum. Hayat kurtarici. Durumun icine 3 kofte atiyor, kizarmis patates, bilumum sogan, sebze. Gec saatte eve gelip de bir sey yapmaya mecal olmadiginda imdada yetisiyor. Isleten kuzenlerle de bayagi samimi olduk, arada fazladan 4. kofteyi de atiyorlardi durumun icine. Ama baktim yetmiyor bir yerden sonra duble porsiyon 6 kofte ile durumun fiziksel ve manevi sinirlarini zorlamaya basladim.

Ha bir de asagida salonun ilk hali var. Ikea kutularini gorunce icim bir tuhaf oluyor. Ikea uzerine daha sonra yazmam gerekecek galiba.

2 yorum:

emelo dedi ki...

ikea deme :) Korkuyorum...

mrl's page dedi ki...

Merhaba,
oradan buradan hoplaya zıplaya geldim blogunuza :)

Yeni eve yerleşmek hem keyifli hem yorucu olmalı, neyseki yakınlarda dürümcü varmış.

Geniç açı yere yatarak çekilen çan fotoğrafını da çok sevdim...
Selamlar İstanbul'dan
~mrl~