Pazar, Eylül 30

amerika

En son yazdigimdan beri hayatimi ozetlemeyi 2 kelimeyle becerebilirim sanirim: Is gezileri. Bunlardan bir tanesi beni Amerika'ya ucurdu. NJ is gezisiyle Florida tatilini basariyla birlestirdim.

Amerika ucagina ilk adimimi attigimda etrafimdaki Amerikalilar'in bana ne kadar da yabanci oldugunu farkettim. Oysa bu ulkede o kadar uzun bir sure gecirdim ki. Sanirim burada ne kadar yasasam da bu adamlar bana hep baska bir gezegenden gelmis gibi gorunecekler. Aya adim atmakla bir ilgisi olabilir. Eski dunya - yeni dunya farki desem. Guney Amerikalilar'da boyle bir sey olmuyor. Birlesik Amerikanya vatandaslarina ozgu bir sey.

Bir yandan 6.5 sene yasadigim ulkeye tanidikliktan gelen bir yakinlik hissediyorum. Belcika'daki yabanciligimdan kurtuluyorum orada, yollarini, kisayollarini, dilini biliyorum. Bir yandan da kim bu insanlar, bu garip konusan, davranan, dunyanin geri kalanindan bu kadar farkli garip yaratiklar diyorum. Ucagin business kisminda blackberryli, gurultulu Amerikalilar arasinda Amerika'dan ayrildigima sevinir bir haldeyim.

Florida ise ayri bir hikaye. Kendini en guclu hissettiren duygu 'ulan amma uzun zaman gecirdim burada' diye haykiriyor. Tekrar orada olmanin verdigi huzursuzlukla, burada yasamanin rahatligina ozlem birbirine karisiyor. Hersey birbirine ne kadar yakin, yollar genis, yasam insani eblek eblek tembellestirecek kadar rahat. Baska bir sehirde, ulkede olduguma seviniyorum icten ice. Sevdigim insanlarin buradan yakinlara gelmesini bekliyorum. Sevdigim insanin yanima gelmesini bekliyorum.

6 sene tek bir sehirde yasamak icin cok uzun, eger kendi ulken, kendi sehrin degilse. Peki kendi ulkemde nasil olacak onu dusunuyorum. Istanbul'da 6 sene yasamak beni isyana suruklemez mi, bilmiyorum...

Hiç yorum yok: