Salı, Ocak 16

istanbul 2

 

12-23 yas arasini gecirdigim sehirde yillar sonra dolasirken tekrar tanimaya calisiyorum onu. Pinhani, "istanbul'da neyim var. ne kaldi ki kalabaliktan" diyor. Adeta kiskaniyorum bu sehri. Universitede okurken sevdigim semtlerin her kosesini bilirdim. Bazi yerlerde dolasmadigim ara sokak kalmamisti. Kimsenin normalde gecmedigi yerlerden yurumeyi severdim. Beyoglu'nun, Cihangir'in simdi her kosesine kafeler acilmis, o zaman sadece firin, bakkal, vs olan arka sokaklari, Portakal yokusunda bacalarindan gokyuzune pufur pufur kara soba dumani yayilan derme catma evlerin aralari, Tahtakale'den Sultanahmet'e daha once hic cikmadigim bir yokus bulmaya calisirken onume cikan icinde kuyumcularin, gumusculerin, vs oldugu han avlulari... O zamanlar benim sehrimdi. Simdi ise eski bir sevgili gibi, hem cok yabanci, hem de ansizin cok tanidik.

 
Posted by Picasa

Hiç yorum yok: