Pazar, Mart 18

resmi kurumlar diyari

Dusundum de Turkiye'ye geldigimde beri bayagi bir resmi ve yari-resmi kurum dolasmak zorunda kaldim. Bir listesini yaptim.

1) 2 muhtarlik
2) 2 konsolosluk (bu hafta ucuncusune gidecegim)
3) Nufus dairesi
4) Karakol
5) Savcilik
6) Vergi dairesi

ve de son olarak

7) Noter

Ha bir de bir kac gun icinde Adalet Bakanligi'na gidecegim.

Aklimda ozellikle bir sahne kaldi. Kafka'nin Dava'sindan cikma gibi. Bu kurumlardan birinde. Bir belgeyi onaylatmak icin bir tarafa yonlendirildim. Karsimda masalarinda oturan ve aralarinda konusan 6 memur vardi. Ben onlara yonelince hepsi bir anda susup bana bakislarini cevirdiler. Gulumsemelerinden vazgectim, hepsi boyle 'of bu nerden cikti simdi' gibi bana bakiyorlardi. Bir anlik tereddutten sonra herhangi birine verdim kagidi, adam kaslarini yok diye kaldirip baskasini isaret etti. Ben de ona verdim. Bunun uzerine digerleri bir anda 'ohh biz degilmisiz' der gibi rahatlayip kendi aralarinda konusmaya devam ettiler. Garip bir durumdu. Icimden butun resmi kurumlari ozellestirmek geldi o an. Ya da memur sayisini 1/6 oraninda azaltmak. Sonra kagidi gidip birine daha onaylattim. Bu arada baska birisi bu olmaz, bunu veremeyiz diye el koydu elimdeki belgeye, daha basit bir sey verdi, vs, vs... D.Cuceloglu diyordu, gecenlerde bir konusmasina gittik. Bir resmi kurumda kim en fazla somurtuyorsa, o oranin en rutbeli bir insanidir. Kimse ustunden daha fazla somurtmaya cesaret edemez diye. Oranin en fazla somurtan insani el koydu elimdeki belgeye. Bidi bidi bir seyler dedi.

Neyse lafin ozu ben bu aralar cok resmi kuruma gittim. Konuyu degistirelim. Ha, bu arada ben Almanya'dan Belcika'ya transfer oldum. O da ilginc bir hikayedir. Kariyerim daha baslamadan yon degistirdi. Dolayisiyla blog'un adinda bir degisiklik yapmam gerekecek.

Son olarak bir de konsere gittim Izmir Caz Festivali'nde. Musica dal Vivo diye. Belcikali bir grup (valla ozellikle ayarlamadim, denk geldi). Adamlardan biri Italyan kokenli. Belcika'daki butun Italyanlar ya Fiat ya Alfa Romeo kullanir dedi (Belcika'daki Turkler'in Dogan SLX ithal edecek halleri yok ya hepsi Mercedes kullaniyor). Adamin bir tane ufak Fiat'i varmis, 3 kisilik grup onunla turneye cikiyormus. Adam, Fiat'ina bir sarki bestelemis. Diger adam Italyan sosislerine bir sarki bestelemis. Boyle bir seylere adanmis gayet keyifli sarkilar dinleye dinleye konserin sonuna geldik.

Onumuzdeki hafta Bruksel'e tasinacagim. Bundan sonraki izlenimler Belcika'dan yani, Almanya'dan degil bizden soylemesi. Hanover mazide kaldi...

2 yorum:

emelo dedi ki...

resmi kuruluslar hakkaten de cok gicik, kimsenin yolu dusmesin valla.. Tanidik olmadan is halledebilmek artik cok zorlasmis durumda, kimseyi dusurmesin diyorum..

emelo dedi ki...

bir de su diger gezilerinizdan haberler okumak gormek istiyoruz burda..
bakin hala bekliyoruz..

e hadi ama