Perşembe, Kasım 16

ruzgarlarini yanlarinda tasiyan adamlar

mukemmel ruzgar diye bir sey yok. butun gun esmeyen ruzgar tam kiyiya gelmisken guzel guzel esmeye basliyor. mukemmel fotograf diye bir sey de yok. tam deklansore bastiginda mukemmel isik coktan kaybolmus oluyor.

bunlari dusunuyordum bugun. lake wauburg'de keyifli ve ruzgarli bir aksam uzeri sorf tahtasinin uzerinde fisir fisir yol alirken. daha once sadece kano yaptigimiz, timsahlara, kartallara, balikcillara baktigimiz golde. acik denizdeki hafif kopekbaligi telasinin yerini timsah tedirginligine biraktigi golde yol alirken sorf yaptigim eski zamanlari dusundum. tam yorgun argin sahile dondugumde harika esmeye baslayan ruzgari, ben denize ciktigimda sonen ruzgari, hep neden daha hizli gidemiyorum dedirten ruzgari...

bir yandan sorf yapip bir yandan da bunlari dusunmeye firsat bulduguma gore ruzgar yine pek bir celimsizdi (haksizlik yapmayalim arada sirada ucurdugu oluyordu) ama cok sikayetci oldugum soylenemezdi. daha once gormedigim manzaralarla karsi karsiyaydim. tepede dolanan akbabalar, ben hizlanip uzerlerine geldigimde suyun icinden bir anda belirip acemice ucmaya calisan kus olan ama yuzmeyi ucmaktan daha iyi beceren anhingalar, her yaklastigimda ulen simdi burada timsah vardir, fazla yaklasmayayim deyip dondugum sık bitkili kiyilar.

ruzgarini yaninda tasiyan adami dusunuyorum. hic sikayet etmeyen ve mukemmel olmayan isiktan mukemmel fotograflar yaratan adami. bir bucuk saat sorf yaptim, hamlasmis kollarim agridi. bir kere bile suya dusmedim, kac kere gidip geldim. simdi dusununce en azindan bir kere suya dusmus olmak isterdim. yelkenle beraber havalara ucup agzinda balik kacan anhinganin tam tepesine konmak isterdim...

Hiç yorum yok: