istanbul
Icinde yasayan insanlara ragmen guzel mi hala Istanbul? 3 kisi bir araya gelince ayni seyler tartisiliyor. Saygisizlik, duyarsizlik, nezaketin zayiflik kabul edildigi, herkesin yuzsuzce uste cikmaya calistigi sehire kendini kabul ettiren bir "burasi dag basi" kulturu. Insan yurtdisindan gelince kendine kendine diyor ki, dikkatli olmak lazim, Amerika'da, orada burada soyle medeni, boyle guzel, buralar ne kadar ilkel deme simarikligina kapilmamali, kendi memleketine bu kadar yabancilasmamali.
Ama yabancilasmamak mumkun degil memleketin bu haline. Buna alismak, olanlara gozunu kapamak insan onuruna aykiri. Kabullenmektense yabancilasirim bu ulkeye... Bir yandan cep telefonuyla konusup bir yandan kirmizi isikta gecerken yasli teyzeye carpip bir ozur bile dilemeden hala yoluna devam etmeye calisanlara, koyunde akrabasi hastaneye kaldirilinca Fransa'dan apar topar ucakla gelen, saskin, ne yapacagini bilmeyen kadincagizi azarlayan havaalani calisanlarina, sokakta onlerinde olan zorbaliklara korktuklari icin ses cikarmadan yoluna devam edenlere yabancilasmazsam kendime yabancilasirim.
Ee o zaman nasil donecegiz biz bu memlekete? Donersek nasil mutlu olacagiz? Donmezsek mutlu olamayacagimiz 6 senedir yasadigimiz hasretle belgelenmis, onu sorgulamiyorum. Arada sirada dolastigim sokaklarda guzel bir muhabbetin icinde de bulmasam kendimi iyice umutsuzluga kapilacagim. Ben dogrudan gelemedim memlekete. Simdilik yapabildigim sey ancak yakinlasmak. Esyalarimi toplayip arabalarin tamponlarinda hala "support our troops" yazan Amerika'yi terkedip Almanya'ya tasiniyorum. Ama oradan nereye nasil gelecegim iste o zor mesele.
8 yorum:
Inatla dogru bildigimiz yoldan sapmayarak yani durust, kibar dusunceli olup ayulara ornek olarak kibarligi salgin hastalik gibi yayicaz memetcim :)
sana iyi yolculuklar, simdiden cok ozledik
hiyarlik da salgin bir hastalik ve memlekette cok hiyar var bu aralar. anlayacagin durum cok kritik, kim daha cok yayacak o konuda cok umutlu degilim.
ben de sizi cok ozledim. ya hepiniz donun, donelim de gidip bir amasya'yi gorelim, sonra da kanlica'da yogurt yemeye gidelim...
Sekerli olsun di mi :) Memet umarim keyifler yerindedir. Blog unu zevkle okuyorum. Hersey gonlunce olsun Hanoverde...
Istanbul'a adim atar atmaz saskinlik ilk tepkim oluyor benim de. Burada gecirdigim sure arttikca ya ben orayi unutuyorum ya da oralar giderek bozuluyor diye dusunuyordum. Dedigin gibi "hiyarlik" da salgin bir hastalik, Istanbul'u/memleketi kasip kavuruyor.
Diger taraftan bizim koyde her sey normal, ayni, sasirmak yok :) Senin evine baktik disardan, mutfagi yenilenmis. Komsun feslegene sizin kadar iyi bakamamis; domates israrla uretime devam etmekte.
Tam komsu oluyorduk sen gittin, ozledik.
beykin, artik AB'li oldun, atlar gelirsin vizesiz mizesiz.
yok ki, ne var ne yok? domates de ne bereketli domatesmis ya. arada toplayin da APS ile gonderin bana, kahvaltida guzel oluyordu. haftasonu kahvaltilarini ozledim. piknik masasini 2 eve esit uzakliga cekerdik. peynir sizden gelirdi, helva bizden. ortada beraber cay icerdik. muhabbetinizi ozledim.
Almanya mi? Iyi sanslar ve iyi baslangiclar...
Ben ne Avrupa´da yasamak istiyorum ne -support our troops- zihniyetcilerini gormek istiyorum..
YENI ZELANDA daha uygun geliyor.. ya da nukleer bomba denemeleri yapilmamis bir adada kimseyi rahatsiz etmeden yasamak..
yeni zelanda bana da cok cekici geliyor ama cok uzak be turkiye'ye! gurbetin de dozlari var. almanya hafif, amerika orta, yeni zelanda asiri, issiz ada 'gurbet ne?' dozu... bir kac sene once annemle telefonda konusurken kazayla 'ya aslinda y.zelanda cok guzel bir yer, orada yasamak iyi olabilirdi' dedim. 'aman aman tamam orada kal, gelme ama daha fazla uzaklasma!' diye feryat etmisti...
Valla olduk AB li dedigin gibi. Gonul isterdi ki Turk pasaportu ile AB ye girelim ama gourunen o ki baya bi yolumuz var. Bu sene Avrupa plani yaptim nisan gibi bakalim kismetse elma cayini icerim Hanover'de :)
Yorum Gönder